Anne ve baba ne yapabilir?

Eğer çocuğunuz aile içi yaşamda problemli davranışlar sergiliyorsa, sizin aile olarak bunun için bir şeyler yapmanız ve bu durumun değişmesini sağlamanız önemlidir. Bunu siz kendiniz yapabilirsiniz, yada bu alanda "uzman" olan kişilerden yardım alabilirsiniz.

Eğer bir doktora veya bir psikoloğa baş vurursanız, o sizinle beraber evde yaşanan problemler hakkında sizinle konuşup, hangileri üzerinde çalışmak istediğinizi sizinle kararlaştıracaktır. Bu uzman kişiyle, çocuğunuz belli durumlarda istediğiniz davranışı göstermesi ve daha az problemli davranışlar sergilemesi için, çocuğunuza karşı nasıl davranmanız gerektiği konusunda yardımcı olacaktır. Sadece bu şekilde çocuğunuzun evde farklı davranmasını sağlayabilirsiniz. Çocuğunuzun sizden bağımsız/sizin katılmadığınız bir tedavi görmesi, onun davranış sorunlarını ortadan kaldırmasını sağlayamaz.

Bu tedavilerin ana konusu yaşanılan kısır döngüdür. Bu kısır döngü, çocuk veya genç ve anne ve babanın (veya diğer kişilerle de) genelde yaşadığı bir sorundur.

Bu kısır döngüden yola çıkılarak ADHS olan çocuk ve gençlerin anne-babaları için size yardımcı olacak 9 önemli prensip oluşturulmuştur. Bu sayfada size bu prensipleri yakından tanıtmak istiyoruz:

Önümüzdeki grafikte ADHS-semptomları olan çocukların ailelerinin yaşadığı kısır döngü gösterilmektedir. Ama sadece anne-baba değil, yuvadaki eğitmenler ve okuldaki öğretmenler de ADHS'li çocuklarla oldukça sık bu kısır döngüyü yaşamaktadır.

Kısır döngünün süreçleri:

  • Aufforderug durch die Eltern = Anne ve baba çocuktan birşey yapmasını ister.
  • Wird befolgt? = Çocuk uyguluyor mu?
  • Wiederholung der Aufforderung = Çocuğa talep tekrar edilir.
  • Eltern drohen = Anne-Baba tehdit eder.
  • Eltern hilflos = Anne-Baba çaresiz hisseder.
  • Elten geben nach = Anne-Baba pes eder.
  • Eltern beachten Kind nicht; wenden sich anderer Tätigkeit zu = Anne-Baba çocuğu dikkate almaz, başka işlerle uğraşır.
  • Eltern setzen sich aggressiv durch = Anne-Baba sözünü geçirmek için agresif olur.
  • Ja = Evet
  • Nein = Hayır

 

1. Anne ve baba çocuktan birşey yapmasını ister.

Genelde günlük hayatta her anne-baba çocuklarından bir şey yapmasını ister. Çocuk bu istenilen şeyi yerine getirir veya getirmez. Eğer çocuk istenilen şeyi yaparsa, anne-baba çocukla daha fazla ilgilenmez ve başka bir şeyle uğraşır. Örneğin yemek yapar, ütü yapar yada gazete okur vs. ADHS olan çocuklar genelde dikkat eksikliği ve konsantre olma sorunlarından dolayı ve aşırı impulsif davranışlarından dolayı, bu istenilen şeyle ilgilenmezler. Böylece kısır döngü başlar.

2. Anne ve baba yapılması istedikleri şeyi tekrar eder.

Anne ve baba önce istedikleri şeyi tekrar eder; bu arada gittikçe sinirlenirler ve sesleri yükselmeye ve gergin olmaya başlarlar. Eğer çocuklar bunun sonucunda gerçekten istenilen şeyi yaparsa, anne ve baba - genelde sinirli bir şekilde - başka bir şeyle uğraşmaya başlarlar. Ve birçok kez şu sözleri söylerler: 'Neden söylenileni hemen yapmıyorsun!?' Eğer çocuk söylenilen şeyi hala yerine getirmemişse, kısır döngü devam eder.

3. Anne ve baba çocuğu tehdit eder.

Bu süreçte anne-baba genelde çocuğu bir ceza ile tehdit eder. Bu aşamada anne ve baba çok kızgın olduğu için bu tehditler çoğu kez impulsif söylenilir ve iyi düşünülmüş olmazlar. Anne ve baba bu tehditi bir kaç kez tekrarlayabilir, ve tehditler her seferinde biraz daha ağır olabilir. Bazen çocuk sonunda anne-babanın istediğini yerine getirir. Böyle olduğunda anne-baba sinirli bir şekilde odadan ayrılır ve başka bir işle uğraşmaya başlar. Eğer çocuk istenilen şeyi halen yapmıyorsa kısır döngü devam eder.

4. Anne ve baba ne yapacağını bilmez.

Genelde bu durumda anne-baba artık ne yapacağını bilemez. Güzel sözler de, kızmaları da, ceza ile tehdit etmeleri de bir işe yaramıyordur ve çocuğun yapılması istenilen şeyi yapmasını sağlamıyordur.

Anne ve babanın bu durumda iki seçeneği vardır:

Artık istedikleri şeyeden vaz geçerler ve çocuktan yapılması gereken şeyi istemeyi bırakırlar: Çocuğun odası dağınık kalır, ortalıkta kalan ayakkabıları anne kendisi yerine koyar veya çocuk elini yıkamadan öğle yemeğine oturur.

Diğer durumda ise anne ve baba çocuğun bu tutumuna agresif davranır: Çocuk sözlerle aşağılanır, bir tokat yer veya dayak yer.

5. Çocuk bu kısır döngüde nasıl deneyimler edinmektedir?

Bu kısır döngüde çocuk birçok olumsuz deneyimler edinmektedir. Bu deneyimler onun problemli davranışlarının çoğalmasına yol açmaktadır.

Anne-baba eğer kısır döngünün sonunda durumu çocuğun isteğine bırakırsa, çocuk anne-babanın "söylenmelerini/dırdırlarını" yeterince uzun bir süre dinlemesi gerektiğini ve böylece istemediği şeyleri yapmaktan kurtulduğunu öğrenir. Anne-babanın isteklerinin ve tehditlerinin genelde pek ciddiye alınması gerekmediğini öğrenir. Anne-babanın bir daha bir şeyi yapmasını istediği zaman, çocuk bunu hiç dinlemeyecektir ve daha fazla huzursuz, dikkatsiz olacak ve aşırı impulsif davranışlarda bulunacaktır.

Eğer anne-baba agresif davranırsa, çocuk güçlü olan kişinin kazandığını öğrenecektir. Anne-baba çocuk için agresif bir örnektir. Çocuk konuşmanın/ikna etmeye çalışmanın ve tehdit etmenin de bir işe yaramadığını, sadece kim bendesel olarak güçlüyse, onun kazandığını görür. Çocuk bir dahaki sefere - sadece korktuğu için - ondan istenileni yerine getirse de, bu yaşadığı tecrübeyi küçük kardeşlerine veya aile dışında başkalarına uygulayacaktır. Böylece çocuğun agresif davranma olasılığı artacaktadır.

Eğer çocuk bir zaman sonra anne-babanın isteğini yerine getirse de, negatif tecrübeler edinmektedir. Çünkü anne-baba genelde çocuğun bu davranışına aldırmadan, kendi iş-güçlerine dönerler. Bu tabiki anlaşılır bir davranıştır, çünkü ADHS olan çocuklar genelde çok zaman, sabır ve uğraş gerektirir ve ebeveynler kendi işlerine devam edebildikleri için sevinirler. Ama çocuk istenilen şeyi yapsa da ve daha uygun bir davranış sergilese de, hiçbir ilgi görmediği tecrübersini yaşar. Bu ilgisizlik ileride çocuğun anne-babanın isteğini daha az yerine getirmesine yol açacaktır. Bunun yanı sıra anne-baba ve çocuk arasındaki ilişki gittikçe kötüleşir (ikaz etmek, kızmak, bağırmak, tehdit etmek, ağlamak vs.) ve positif tecrübeler gittikçe azalır. Sonuçta anne-baba çocuklarına sadece kızmaları gerektiğini düşünür; çocuk da anne-babasını sadece sürekli kızan ve söylenen kişiler olarak görür.

Sanırım birinci prensibin çocukla ilgili birşey olmadığını görmek sizi şaşırtacaktır. Bu prensip sizin kendi gereksinimlerinizi önemsemeniz gerektiğini size hatırlatmaktadır. ADHS olan çocuklar çok yorucudur ve anne-babadan çok fazla sabır ve güç ister. Bu gücü yeniden bulabilmeniz için, kendi isteklerinizi ihmal etmemeniz gereklidir. Bu yüzden nasıl dinlenebileceğinizi, kendiniz için nasıl güzel bir şeyler yapabileceğinizi düşünün ve kendinize yardımcı olacak şeyler bulmaya çalışın. Eşinizle veya diğer yakın akrabalarla (örn. dede ve anneanne) çocuk bakımını paylaşın. Böylece çocuğunuz için gerekli olan gücü kazanırsınız ve sadece siz değil, çocuğunuz da bu durumdan faydalanmış olur.

Bu kısır döngüde belirtilen tipik tuzaklar, sadece ADHS li çocukların anne-babaları için değil, tüm anne-babanın yaşadığı sorunlardır. Bu normalde çok fazla önemsenecek bir şey değildir ve arada bir bu tür tuzaklara düşülsede, genelde çocukların eğitimi oldukça başarılı olur. Ama ADHS olan çocuklarda bu tür sorunlar daha ağır basar ve diğer çocuklarınkinden daha sık yaşanır.

Bu yüzden hiç bir zaman, eğitimde hata yapmanın çok doğal bir şey olduğunu, aklınızdan çıkarmayın ve hiç bir insan kusursuz değildir, bunu unutmayın. Eğer siz hatasız olamaya çalışırsanız kendinizi ve çocuğunuzu mutsuz edersiniz. Onun için bu sıraladığımız prensipleri elinizden geldiğince uygulamaya çalışın ve her zaman bunu başaramasanız bile kendinizi suçlamayın.

Yaşanan bu kısır döngüden, anne-babanın çocukla olan ilişkisinin çok zor olduğu anlaşılmaktadır. Bu yüzden olumlu/güzel olan şeyler, artık iki taraftan da görülmez olur. Onun için çocuğunuzla olan ilişkinizde tekrar olumlu olan yönlere önem vermeniz ve bunların daha sık yaşanmasını sağlamanız gereklidir. Bunu başarmak tabiki söylendiğinden çok daha zordur.

Size bu durumda yardımcı olacak şeylerden biri, günlük hayatta nelerin eskiye göre daha iyi gittiğini ve daha az sorun yarattığını farkına varmanızdır. Lütfen size çok normal gelen şeylere de dikkat edin. Çocuğunuzun AHDS rahatsızlığı yüzünden günlük hayatta bir çok durumda zorlandığını aklınızdan çıkarmayın. Çocuğunuz günlük yaşamda başka çocuklar için çok kolay olan şeylerin üstesinden gelebilmesi için, çok daha fazla zorlanmakta ve daha fazla çaba sarf etmesi gerekmektedir.

Bu yüzden çocuğunuza elinizden geldiği kadar sık güzel şeyler söylemeye çalışın. Ona nelere sevinidğinizi ve nelederden hoşlandığınızı göstermeye çalışın. Çocuğunuzla oyun oynamak için veya başka güzel şeyler yapmak için vakit ayırın. Çocuğunuzla çok fazla vakit geçirmeniz çok önemli değildir, önemli olan onunla mümkün oldukça sık güzel ve hoş anlar yaşamaktır, bunlar birkaç dakikalık anlar da olabilir.

ADHS li çocuklar kendi kendilerini, diğer çocukların yaptığı kadar iyi dengeleyemezler. Bu yüzden anne-babanın bu çocuklara daha fazla yön göstermeleri gerekmektedir. Bunun için de önemli olan noktalardan biri, çocuğa belirgin ve kesin/anlaşılır kurallar koyulmasıdır. Çocuk bu kurallara uymak zorundadır. Bu kurallar çocuğa tutunabileceği bir güç, yön ve güven verir.

Bir çok ailede bir sürü kural vardır, ama bu kurallara her zaman uyulmaz. Az kural koymak, ama bunlara da düzenli olarak çocuğun uymasını sağlamak, yani istikrarlı olmak daha faydalıdır. Sürekli yeni bir kural koyup, sonra bunlara uyulup uyulmadığına dikkat etmemek, hiç bir işe yaramaz.

Bu yüzden eşinizle beraber, aile içindeki en önemli kuralları belirleyin ve bunları çocuğunuzla konuşun. Çocuğun yaşı ne kadar büyükse, onunla da bu kurallar hakkında konuşmak ve onun da düşüncelerini sormak o kadar önemlidir. Bir de sadece uygulayabileceğinizi düşündüğünüz kuralları koyun.

Çocuğunuz güzel bir şey yaptığı zaman ve özellikle de kurallara uyduğu zaman, onu övün. Çocuğunuz kurala uymadığı zaman ona hesap soruyorsanız (ki bunda haklısınız) aynı şekilde, kurallara uyduğu zaman da onu övmeniz gereklidir. Çocuğunuza için kurallara uymasının, diğer çocuklardan daha zor geldiğini unutmayın.

Ama tabiki çocuğunuzu övgü yağmuruna tutmanız gerekmez, örneğin eğer çocuk ayakkabılarını doğru yere koyduysa. Ama samimi bir 'güzel' anlamında kafanızı sallamanız, ufak bir gülümseme veya bir 'aferin/güzel' demek çocuğunuz için çok önemlidir.

Eğer çocuğunuzu konulan kurallara uyduğu için devamlı överseniz, güzel şeyler söylerseniz o zaman kurallara uymadığı zaman da belli bir sonuçla karşılaşacağını göstermeniz gereklidir. Bu sonuçlar çok ağır olması gerekli değildir, asıl önemli olan çocuğun kurala uymadığı her zaman bu sonucun uygulanmasıdır.

Koyduğunuz ve önemli bulduğunuz her kural için, çocuğunuz bu kurala uymadığı zaman ne yapabileceğinizi önceden düşünün. Bu konuda eşinizle veya eğitime dahil olan diğer kişilerle de görüşün. Bu kurallara uyulmadığı takdirde belirlediğiniz sonuçlarda aynı fikirde olmanız çok önemlidir. Çocuğun kurala uymadığı takdirde, yerine getirmesi gereken görev, saatler sonra değil, hemen problemli davranışın ardından uygulanması gerekmektedir.

ADHS'li çocukların diğer çocuklardan farkı, geç verilen veya arada bir verilen 'yerine getirmeleri gereken görevlere' aldırmamalarıdır. Bu yüzden olumlu veya olumsuz gösterdiğiniz reaksiyonlar, aradan vakit geçmeden, hemen çocuğun davranışının ardından ve düzenli olarak uygulanmalıdır.

Anne-baba olarak çocuğunuzla ilgili hangi durumların sorun yaratacağını biliyorsunuzdur. Birçok çocukta bu örneğin ev ödevlerinde yaşanan problemler, yada misafir geldiği zaman, yada siz misafirliğe gittiğiniz zaman, veya çocuğunuzla dışarıda olduğunuz zaman (örn. otobüste, süpermarkette, veya bir restoranda) yaşanan sorunlardır.

Çocuğunuzla bu kunuyu sakin bir anda konuşmaya çalışın ve ona böyle bir kritik durumun öncesinde, en önemli üç kuralı hatırlatacağınızı söyleyin. Çocuğunuz böyle bir durumda kurallara uyarsa, onunla bir ödüllendirme anlaşması yapabilirsiniz.

ADHS olan çocukları eğitmek çok zor bir iştir. Bu yüzden anne-babanın bazen ne yapacağını bilemediği durumlar olur ve sinirli ve bıkkın davranabilirler. Her zaman siz anne-baba olarak duruma hakim olmanız gerektiğini düşünün ve her şeye rağmen sakin olmaya çalışın ve olaylara olgun bir mesafe ile bakmaya çalışın.

Bir çok anne-babaya kritik durumlarda, çocuklarının bir psikolojik rahatsızlığı olduğunu ve bu yüzden diğer çocuklar gibi davranmakdıklarını düşünmeleri, onlara yardımcı olabiliyor. Bu yüzden mümkün olduğu kadar soğukkanlı kalmaya çalışın. Bazen çocuğunuzla aranızda olan bir tartışmayı bölüp başka bir odaya gitmek veya bir yürüyüş yapmak iyi gelebilir. Ondan sonra tekrar güç kazanıp ve sakinleşip problemleri çözmek daha kolay olabilir.